yürürlük

listen to the pronunciation of yürürlük
التركية - الإنجليزية
operation
force

The law is no longer in force. - Yasa artık yürürlükte değil.

The Julian calendar was in force in Russia. - Jülyen takvimi Rusya'da yürürlükteydi.

validity meriyet
effect

The law is still in effect. - Yasa hâlâ yürürlüktedir.

I cannot travel to Boston as long as the visa ban is in effect. - Vize yasağı yürürlükte olduğu sürece Boston'a gidemem.

(Hukuk) implementation, validity
(Politika, Siyaset,Ticaret) validity
vigour
enforcement
standing
التركية - التركية
Gereğinin yapılır olması durumu, meriyet: "Yürürlükte bulunan kanunlar, usuller, kurallar
Gereğinin yapılır olması durumu, mer'iyet
Fakat umumi hatlar yine yürürlükte idi."- F. R. Atay
mer'iyet
yürürlük
المفضلات