Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

yürünür

listen to the pronunciation of yürünür
التركية - الإنجليزية
walkable
Short enough or close enough to be accessible by walking
Able to be walked
Fit to be walked on; capable of being walked on or over
yürü
{f} walk

We have walked all around the lake. - Biz gölün etrafında yürüdük.

We've walked all around the lake. - Biz gölün etrafında yürüdük.

yürü
{f} walking

He is used to walking long distances. - O uzun mesafe yürümeye alışkın.

She likes walking alone. - O yalnız yürümeyi sever.

yürü
{f} tread

In order to swim, you have to learn to tread water first. - Yüzme öğrenmek için öncelikle suda yürümeyi öğrenmelisin.

yürü
trod
yürü
trodden
yürü
walk out

Do not walk outside this area. - Bu alanın dışında yürümeyin.

yürü
amble
yürü
saunter
yürünür
المفضلات