My father's work is to buy wool.
- Babamın işi yün satın almaktır.
Sheep provide us with wool.
- Koyun bize yün verir.
He is wearing a woolen sweater.
- O, yünden bir kazak giyiyor.
I'm looking for a warm, woolen skirt.
- Sıcak, yünlü bir etek arıyorum.
Scotland is famous for its woollen textiles.
- İskoçya yünlü tekstili ile ünlüdür.