التركية - الإنجليزية
تعريف yün في التركية الإنجليزية القاموس.
- wool
Australia exports a lot of wool.
-Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
We wear wool in winter.
-Biz kış aylarında yünlü giyeriz.
- wool clipped in the fall
- wool; woolen
- fleece wool
- wool, woolen, made of wool
- woollen
Scotland is famous for its woollen textiles.
-İskoçya yünlü tekstili ile ünlüdür.
- woolen
He is wearing a woolen sweater.
-O, yünden bir kazak giyiyor.
He wears a woolen sweater.
-O bir yün kazak giyer.
- comber
- worsted
- yün atkı
- comforter
- yün balyası
- woolpack
- yün başlık
- balaclava
- yün başlık
- Balaclava helmet
- yün borsası
- wool hall
- yün denizci yeleği
- Guernsey
- yün eğirme
- sliver
- yün gibi
- fleecy
- yün gibi
- flocculent
- yün gibi
- wooly
- yün gibi olma
- wooliness
- yün gibi olma
- woolliness
- yün gibi saç
- wool
- yün gibi örtmek
- fleece
- yün giysi
- wooly
- yün giysiler
- woolies
- yün giysiler
- woollies
- yün giysiler
- woollens
- yün harmani
- toga
- yün iplik
- worst yarn, worsted
- yün iplik
- worsted
- yün iplikten dokunmuş
- worsted
- yün ipliği
- wool thread
- yün kumaş
- tweed
- yün kumaş
- worsted
- yün kırpıntıları
- flocks
- yün kırpıntısı
- flock
- yün lifi
- wool fiber, wool hair
- yün palto
- dreadnought
- yün palto
- duffle coat
- yün sınıflandırması
- wool classification
- yün taramak
- rove
- yün tasnifçisi
- stapler
- yün temizleme
- wool scouring
- yün teri
- suint
- yün tozu
- flocks
- yün tozu
- flock
- yün ve elyaf satıcısı
- stapler
- yün yağı
- wool fat, wool grease
- yün yağıltısı
- yolk
- yün yumağı
- a ball of wool
- yün yumağı
- flock
- yün yıkama
- wool scouring
- yün yıkama makinesi
- wool scouring machine
- yün çamaşır
- woolly
- yün çamaşır
- wooly
- yün çamaşır
- heavies
- yün çilesi
- hasp
- yün çorabınız var mı
- Do you have wool socks
- yün üreticisi
- woolgrower
- angora yün
- angora
- kaba yün
- (Tekstil) coarse wool
- kirli yün
- (Teknik,Tekstil) grease wool
- kirli yün
- (Teknik,Tekstil) greasy wool
- mineral yün
- rock wool
- mineral yün
- (Madencilik) mineral wool
- yünler
- wools
- adi yün
- abb wool
- az bükülmüş eğirilecek yün
- slub
- duvar halıcılığında kullanılan yün
- berlin wool
- eski yün
- reclaimed wool
- eğirmeye hazır yün
- slub
- ham yün
- raw wool
- havlı yün kumaş
- ripple cloth
- ince yün kumaş
- Saxony
- ipek ve yün kumaş mağazası
- mercery
- ipek-yün karışımı
- (Tekstil) silk-wool mix
- ipekli yün kumaş
- bombasine
- içine yün doldurup dikmek
- quilt
- işlenmemiş yün
- virgin wool
- kaba yün
- kemp
- kaba yün
- waste wool
- kaba yün kumaş
- duffel
- kaba yün kumaş
- duffle
- kaba yün kumaş
- frieze
- kasnakta yün işi
- wool work
- kirli yün
- grease wool, greasy wool, wool in the yolk
- kullanılmış yün
- reclaimed wool
- rejenere yün
- mungo
- saf yün
- pure wool
- saf yün
- all wool
- saf yün mü
- Is it pure wool
- sentetik yün
- rayon staple
- sökülerek yeniden örülmüş yün
- shoddy
- taranmış yün iplik
- worsted yarn
- yarı yün
- half wool
- yağıltılı yün
- raw wool
- yolma yün
- plucked wool
- çelik yün
- steel wool
- ıskarta yün
- waste wool
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف yün في التركية التركية القاموس.
- Genel olarak hayvan tüyünden yapılmış
- Koyun tüyü
- Güzün kırkılan koyun tüyü
- Genel olarak koyun tüyü
- Genel olarak hayvan tüyünden yapılmış: "Rahat, yünden, yumuşak bir terlik giyin."- S. F. Abasıyanık
- A'YÜN
- (Osmanlı Dönemi) (Ayn. C.) Gözler, aynlar
- A'YÜN
- (Osmanlı Dönemi) Çeşmeler, pınarlar. Menba'lar
- madeni yün
- Maden yünü