They used a high-speed camera. - Onlar yüksek hızlı bir kamera kullandılar.
They used a high-speed camera.
Onlar yüksek hızlı bir kamera kullandılar.
Take a high-speed train for a long trip. - Uzun bir yolculuk için yüksek hızlı bir trene binin.
Take a high-speed train for a long trip.
Uzun bir yolculuk için yüksek hızlı bir trene binin.