تعريف yöntem في التركية الإنجليزية القاموس.
- method
One of these two methods is right.
- Bu iki yöntemden biri doğrudur.
His methods are not scientific.
- Onun yöntemleri bilimsel değildir.
- way
We'll stay out of your way.
- Biz senin yönteminin dışında kalacağız.
The Way produces one, one produces two, two produces three, and three produces the myriad things.
- Yöntem biri, bir ikiyi, iki üçü, ve üç sayısız şeyleri üretir.
- procedure
I explained the procedure to him.
- Yöntemi ona açıkladım.
We need to start emergency procedures.
- Acil durum yöntemlerine başlamamız gerekiyor.
- the way
You know this isn't the way we should be doing this.
- Bunu yapmamız gereken yöntemin bu olmadığını biliyorsun.
Only a thief knows the ways of a thief.
- Bir hırsızın yöntemini sadece bir hırsız bilir.
- line
- system
I prefer a systematic method.
- Ben sistematik bir yöntemi tercih ederim.
- device
- (Latin) modus operandi
- modus
- deal
- mean
- manner
- (Ticaret) approach
- tactic
- rule
- (Tıp) methode
- recipe
- means
- (Ticaret) law
- mechanism
- technics
- technique
Evil comes not from technique, but from those who abuse it.
- Kötülük yöntemden gelmez ama onu kötüye kullanandan gelir.
Tom tried a few different techniques.
- Tom birkaç farklı yöntem denedi.
- form
It's a form of rebellion.
- Bu bir başkaldırı yöntemidir.
- rite
- proceeding
- practice
You should seek a teacher and learn the method of spiritual practice that is best for you.
- Bir öğretmen aramalısın ve sizin için en iyi olan ruhsal uygulama yöntemini öğrenmelisin.
- cast
- method , methodology
- method, procedure, system
- mode
Modern methods have pushed industry forward.
- Modern yöntemler endüstriyi ilerletti.
Modern methods improved industry.
- Modern yöntemler sanayiyi geliştirdi.
- process
The best solution can only be found by a process of trial and error.
- En iyi çözüm yolu sadece, deneme-yanılma yöntemi ile bulunabilir.
- (Hukuk) method, process
- how
I handled the problem the only way I knew how.
- Sorunu yapma yöntemini bildiğim tek yolla ele aldım.
That's not how it works.
- Bunun çalışma yöntemi bu değil.
- tack
I may have to change tack.
- Farklı bir yöntem uygulamak zorunda olabilirim.
- method, process metot
- order
In order to overcome the data gap, I developed a simple methodology.
- Veri açığının üstesinden gelmek için, basit bir yöntem geliştirdim.
- gateway
- modality
- wise
- technic
- principle
The principle of this textbook is based on the communicative method.
- Bu ders kitabının ilkesi iletişimsel yönteme dayanmaktadır.
- principles
- art
- (Nükleer Bilimler) route
- course
- yöntem bilgisi
- (Ticaret) know-how
- yöntem bilimi
- (Ticaret) methodology
- yöntem seç
- (Bilgisayar) select method
- yöntem bilimi
- methods of science
- yöntem adı
- (Bilgisayar) method name
- yöntem değiştirme
- changeover
- yöntem değiştirmek
- change over
- yöntem düzenleyici
- (Bilgisayar) method editor
- yöntem düzenleyicisi
- (Bilgisayar) method editor
- yöntem ekle
- (Bilgisayar) add method
- yöntem hataları
- (Pisikoloji, Ruhbilim) methodological errors
- yöntem oluşturmak
- form a method
- yöntem sil
- (Bilgisayar) delete method
- analitik yöntem
- analytical method
- başaran yöntem
- (Ticaret) best practice
- başvurulan yol ve yöntem
- tactic
- bilgi tabanlı yöntem
- (Bilgisayar,Teknik) knowledge based method
- biçimsel yöntem
- formal method
- caz müziğinde bir yöntem
- (Muzik) hot
- deneysel yöntem
- (Ticaret) experimental method
- diyalektik yöntem
- dialectical method
- dolaylı yöntem
- (Teknik,Ticaret) indirect method
- doğrusal yöntem
- (Ticaret) straight-line method
- dürümsel yöntem
- (Bilgisayar) iterative method
- fotovoltaik yöntem
- (Çevre) photovoltaics
- gen yöntem
- procedure
- karşılaştırmalı yöntem
- (Pisikoloji, Ruhbilim) comparative method
- sayısal yöntem
- (Askeri) numerical method
- sessiz yöntem
- (Dilbilim) silent way
- seçmeli yöntem
- (Dilbilim) eclectic method
- tarihsel yöntem
- historical method
- temel yöntem
- (Ticaret) benchmark treatment
- yerleşik yöntem
- (Bilgisayar) built-in method
- çapraşık (yöntem)
- tortuous
- çözümlemeli yöntem
- (Bilgisayar,Teknik) analytical method
- çözümleyici yöntem
- (Bilgisayar) analytical method
- üstün yöntem
- (Ticaret) best practice
- yöntemler
- methods
His teaching methods are highly unorthodox.
- Onun öğretim yöntemleri alışılmışın hayli dışında.
Scientists will come up with new methods of increasing the world's food supply.
- Bilim adamları dünyanın gıda teminini arttırmak için yeni yöntemler bulacaklar.
- akupedik yöntem
- (Pisikoloji, Ruhbilim) acoupedic method
- algoritmik yöntem
- (Pisikoloji, Ruhbilim) algorithmic method
- analitik yöntem geçerliliği
- (Tıp) analytical method validation
- açık kapiler yöntem
- (Tıp) open capillary method
- birincil yöntem
- (Ticaret) primary method
- denetim yöntem bilimi
- audit methodology
- deterministik yöntem
- deterministic method
- dizin sıralı yöntem
- (Bilgisayar) indexed sequential method
- doğru yöntem
- (Ticaret) direct method
- duyumsal-sözel yöntem
- (Dilbilim) aural-oral method
- düzeltili yöntem
- (Dilbilim) monitor model
- ek yöntem
- (Ticaret) supplementary method
- elektrokonvülsivan yöntem
- (Tıp) electroconvulsivant method
- eşit taksitli yöntem
- (Ticaret) straight-line depreciation
- fiziksel yöntem
- physical method
- florimetrik yöntem
- (Tıp) fluorometric method
- geleneksel yöntem
- (Jeoloji) conventional theory
- geleneksel yöntem
- conventional technique
- genetik yöntem
- (Pisikoloji, Ruhbilim) genetic method
- geçersiz yöntem
- (Bilgisayar) invalid method
- göreneksel yöntem
- conventional technique
- görsel, işitsel yöntem
- (Dilbilim) audiovisual method
- gözlemsel yöntem
- (Pisikoloji, Ruhbilim) observational method
- hacimsel yöntem
- volumetric method
- harmonik olmayan yöntem
- (Askeri) non-harmonic method
- havalı yöntem
- pneumatic process
- immunoradyometrik yöntem
- (Tıp) immunoradiometric assay
- immunoserolojik yöntem
- (Tıp) immunoassay
- kademeli yöntem
- step-by-step method
- kesintisiz yöntem
- continuous process
- klinik yöntem
- (Pisikoloji, Ruhbilim) clinical method
- kuru yöntem
- dry system
- kuru yöntem döner fırın
- dry process rotary kiln
- kültürlerarası yöntem
- (Pisikoloji, Ruhbilim) cross-cultural method
- maliyete dayalı yöntem
- (Ticaret) cost oriented method
- manuel yöntem
- manual method
- modası geçmiş (yöntem)
- old-school
- otomatik yöntem analizi
- (Tıp) automated method analysis
- parasal yöntem
- (Ticaret) monetary method
- piknometrik yöntem
- pyknometric method
- pnömatik yöntem
- pneumatic process
- pratik yöntem
- rule of thumb
- radyoimmunolojik yöntem
- (Tıp) radioimmunoassay
- spektral yöntem
- (Askeri) spectral method
- spektrometrik yöntem
- (İnşaat) spectrometric method
- stokastik yöntem
- (Çevre) stochastic method
- tarihsel yöntem ve düşünce
- (Eğitim) historical method and thought
- tek banyolu yöntem
- one-bath process
- tek yırtmalı yöntem
- (Tekstil) single rip method
- tümdengelimli yöntem
- deductive method
- tümdengelimli yöntem
- (Matematik) deductive theory
- tümevarımlı yöntem
- (Bilgisayar,Matematik) inductive method
- uygulamalı yöntem
- applied method
- yaş yöntem
- (Madencilik) wet system
- yeni yöntem icadı
- (Ticaret) process innovation
- yersel yöntem
- (Coğrafya) ground surveying method
- yetenek-yöntem etkileşimi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) aptitude treatment interaction
- yol yöntem
- the right way do (something)
- çapraz kesişimli yöntem
- (Dilbilim) cross sectional method
- çizgesel yöntem
- (Bilgisayar) graphical method
- çok kesitli yöntem
- (Dilbilim) multiple register
- çözümleyici yöntem
- analytic method
- çıkartmalı yöntem
- (Dilbilim) clozentropy
- ıslak yöntem
- wet process
- ıslak yöntem döner fırın
- wet process rotary kiln