yönetimdeki

listen to the pronunciation of yönetimdeki
التركية - الإنجليزية
regnant
dominant; holding more power or influence than others
{a} reigning, prevalent, predominant
exercising royal authority in one's own right
{s} reigning, ruling, governing
reigning; currently holding power in government
Having the chief power; ruling; predominant; prevalent
exercising power or authority
Exercising regal authority; reigning; as, a queen regnant
yönetim
administration

The administration is opposed to these new taxes. - Yönetim bu yeni vergilere karşı.

He's in charge of administration at the hospital. - O, hastanenin yönetiminden sorumlu.

yönetim
management

The union bargained with the management. - Sendika yönetimle pazarlık yaptı.

I'm a management consultant. - Ben bir yönetim danışmanıyım.

yönetim
governance
yönetim
administration, management, direction, control idare
yönetim
executive

This was an executive decision. - Bu bir yönetim kararıydı.

Who represent the executive management? - Üst yönetimi kim temsil ediyor?

yönetim
steering
yönetim
ruling
yönetim
man

I'm a management consultant. - Ben bir yönetim danışmanıyım.

Mike is the only man on the board. - Mike yönetim kurulunda tek erkek.

yönetim
polity
yönetim
dominion
yönetim
mastership
yönetim
hand
yönetim
government

They were members of the local governments. - Onlar yerel yönetimin üyeleriydi.

He exposed corruption in the city government. - Şehir yönetimindeki yozlaşmayı ortaya çıkardı.

yönetim
disposal
yönetim
control

The government of the Inca Empire controlled everything. - İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.

yönetim
superintend
yönetim
command
yönetim
administrative city
yönetim
(Dilbilim) domination
yönetim
regime
yönetim
administrative committee
yönetim
(Bilgisayar) managing
yönetim
governing

Inertia is an important governing law. - Atalet önemli bir yönetim yasasıdır.

yönetim
admin

The University Administration decided to set up a branch campus in New York. - Üniversite Yönetimi, New York'ta bir şube kampüs kurmaya karar verdi.

The administration makes important decisions. - Yönetim önemli kararlar alır.

yönetim
gubernation
yönetim
rule

Hamilton protested against British rule. - Hamilton İngiliz yönetimine karşı protesto etti.

His rule was despotic. - Onun yönetimi despotçaydı.

yönetim
{i} conduct
yönetim
managment
yönetim
direction

What do the stage directions suggest? - Sahne yönetimi ne önerir?

yönetim
project
yönetim
execution of managerial duties of an office
yönetim
etc
yönetim
the man

I want to make a complaint to the management. - Ben yönetime şikayette bulunmak istiyorum.

The union bargained with the management. - Sendika yönetimle pazarlık yaptı.

yönetim
helm
yönetim
rudder
yönetim
act of managing or supervising
التركية - التركية

تعريف yönetimdeki في التركية التركية القاموس.

yönetim
Dümen
yönetim
Yönetmek işi, çekip çevirmek, idare
yönetim
Yönetme işi, çekip çevirmek, idare
yönetimdeki
المفضلات