Tahtada yazılı olan benim adımdı.
- Written on the blackboard was my name.
O, antlaşma yazılı olarak onaylanmalı dedi.
- He said the treaty must be approved as written.
Onun konuşmalarının hepsi diğer insanlar tarafından yazılmaktadır.
- Her speeches are all written by other people.
Benim konuşmalarımın hepsi başkaları tarafından yazılmaktadır.
- My speeches are all written by other people.
Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır.
- All answers must be written according to the instructions.
Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır.
- This poem was originally written in French.
Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır.
- This poem was originally written in French.
Taslak elle yazılmıştı.
- The manuscript had been written out by hand.