O bir solucan gibi kıvranıyor.
- He writhes like a worm.
Yaralı asker acı içinde kıvranıyordu.
- The wounded soldier writhed in pain.
Tom acı içinde kıvranıyordu.
- Tom was writhing in agony.
Tom yere çömelmiş, acı içinde kıvranıyordu.
- Tom is crouched on the floor, writhing in pain.