worker, person who works for an employer

listen to the pronunciation of worker, person who works for an employer
الإنجليزية - التركية

تعريف worker, person who works for an employer في الإنجليزية التركية القاموس.

employee
{i} işçi

Onu en iyi işçileri olarak düşünüyorlar. - They consider him their best employee.

Dün işten atılan diğer üç işçiyi tazmin etmek zorunda kaldım. - I had to make up for three other employees, who were laid off yesterday.

employee
çalışan

Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum. - I require absolute loyalty of my employees.

Bana paranın satın alabileceği en iyi çalışanları gönder. Para sorun değil. - Send me the best employees that money can buy. Money is no object.

employee
{i} eleman

Hiç Fransızca konuşan elemanınız var mı? - Do you have any French-speaking employees?

Nitelikli eleman bulmak zorlaşıyor. - It's getting harder to find qualified employees.

employee
(Ticaret) ücretli

Her çalışan, yılda iki haftalık ücretli bir tatil yapma hakkına sahiptir. - Each employee is entitled to a two week paid vacation per year.

employee
{i} adam
employee
müstahdem
employee
{i} personel

Hiç Fransızca konuşan personeliniz var mı? - Do you have any employees who speak French?

Kısa vadeli sözleşmeli personel haber vermeden işten çıkarıldı. - The short term contract employees were dismissed without notice.

employee
hizmetli
employee
bir başkası hesabına ücret karşılığında çalışan kimse
employee
(Askeri) MEMUR, MÜSTAHDEM, İŞÇİ
employee
{i} görevli
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} employee
worker, person who works for an employer
المفضلات