work, occupation, keeping busy

listen to the pronunciation of work, occupation, keeping busy
الإنجليزية - التركية

تعريف work, occupation, keeping busy في الإنجليزية التركية القاموس.

employment
(Avrupa Birliği) istihdam

İstihdamı araştırmak için Tokyo'ya geldi. - He came to Tokyo in search of employment.

İngiltere'de istihdam oranı rekor düzeyde. - The UK employment rate is at a record high.

employment
iş verme
employment
iş alma
employment
{i}

Onlara iş bulması için hükümete bağırıyorlar. - They are crying to the government to find employment for them.

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. - Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.

employment
kullanma/çalışma
employment
işe alma
employment
çalışma

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. - Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.

employment
(Ticaret) kapı
employment
(Bilgisayar) toplam çalışma süresi
employment
employment agency iş bulma bürosu
employment
uğraş
employment
{i} çalıştırma
employment
iş ve işçi bulma kurumu
employment
işi olma
employment
{i} görev
employment
{i} görevlendirme
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} employment
work, occupation, keeping busy
المفضلات