wohlhabend

listen to the pronunciation of wohlhabend
الإنجليزية - التركية

تعريف wohlhabend في الإنجليزية التركية القاموس.

prosperous
müreffeh

Konuklar mutlu çifte uzun ve müreffeh bir hayat diledi. - The guests wished the happy couple a long and prosperous life.

Uzun ve müreffeh bir hayat yaşa. - Live a long and prosperous life.

comfortable
{s} rahat

Herkes onunla birlikte rahat hisseder. - Everybody feels comfortable with him.

Tom sandalyeyi gayet rahat buldu. - Tom found the chair quite comfortable.

prosperous
feyizli
comfortable
{s} rahatlatıcı
comfortable
{s} konforlu

Ben gerçekten konforlu hissederim. - I feel really comfortable.

Bu koltuk çok konforlu, ama rengini beğenmedim. - This chair is very comfortable, but I don't like the color.

prosperous
abad
prosperous
abat
comfortable
huzurlu
comfortable
dili yeterli
comfortable
{s} tatminkâr
comfortable
yorgan comfortably rahatça
comfortable
teselli edici
comfortable
{s} iyi

Bir hayvanın bir hayvanat bahçesinde rahat bir hayat yaşaması vahşi doğada bir vahşi hayvan tarafından parçalanmasından daha iyidir. - It is better for an animal to live a comfortable life in a zoo than to be torn apart by a predator in the wild.

Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın. - Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.

comfortable
{s} sakin

Bunu uygun bir uzaklıktan sakince gözlemledi. - He observed this calmly, from a comfortable distance.

comfortable
müreffeh