Babam okumaya o kadar düşkündür ki onun kitap açmadığı bir gün geçmez.
- My grandfather is so fond of reading that not a day passes in which he doesn't open a book.
Benim işim seni affetmektir, ki onu yaparım.
- My job is to forgive you, which I do.
Brezilya eyaletlere bölünmüştür ve bunlar sırasıyla belediyelere bölünmüştür
- Brazil is partitioned into states, which in turn are partitioned into municipalities.
Lüksemburg Büyük Dükalığı 563.000 nüfusa sahiptir ve bunların %46'sı yabancıdır.
- The Grand-Duchy of Luxembourg has a population of 563,000 of which 46% are foreigners.
Bir dilin sahip olduğu kelimelerin sayısı sonludur, ama cümlelerin sayısı sonsuzdur, ki o oldukça ilginçtir. Sayısız cümle yapabilirsiniz.
- The number of words that a language has is finite but the number of sentences is infinite, which is quite interesting. You can make countless numbers of sentences.
Çok sıkıcı olduğunu düşündüğü Avrupa dillerinden sinirlenen Christopher Columbus Columbian dilini icat etti, öyle karmaşık bir dildi ki onu sadece o konuşabildi.
- Frustrated with the European languages, which he considered too boring, Christopher Columbus invented Columbian, a language so complicated that only he could speak it.
Bestecilerden hangisini en çok seviyorsun?
- Which of the composers do you like best?
Favori takımınız hangisidir?
- Which is your favorite team?
Adam bana kim olduğumu sordu. Ki bu soruya cevap vermenin gerekli olduğunu düşünmedim.
- The man asked me who I was, to which question I did not think it necessary to answer.
Ne yazık ki, oyunu iptal etmek zorunda bırakıldık, ki bunu dört gözle bekliyorduk.
- To our regret, we were obliged to call off the game, which we had been looking forward to.