Eşler yaşadıkları sürece birbirlerine yardım etmeli.
- Husbands and wives should help each other as long as they live.
Eşlerimiz birlikte alışverişe gitti.
- Our wives went shopping together.
İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır.
- A good daughter will make a good wife.
Kristy Anderson, Larry Ewing'in eşidir.
- Kristy Anderson is the wife of Larry Ewing.
Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.
- He never sees me without complaining about his wife.
John Floridalı, karısı ise Kaliforniyalı.
- John comes from Florida and his wife from California.
She's my wife. O benim karım.
Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
- My wife Lidia is a beautiful, clever woman.
Sessiz olabilen bir bayan eş Tanrının bir armağanıdır.
- A wife who can be quiet is a gift of God.
İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.
- Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.
Sanırım, o kadın onun karısıdır.
- That woman is his wife, I think.
A new wife for the gander is introduced into the pen.