Rahiplerin eşleri yoktur.
- Priests don't have wives.
Eşler yaşadıkları sürece birbirlerine yardım etmeli.
- Husbands and wives should help each other as long as they live.
Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
- My wife Lidia is a beautiful, clever woman.
Kristy Anderson, Larry Ewing'in eşidir.
- Kristy Anderson is the wife of Larry Ewing.
Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.
- He never sees me without complaining about his wife.
Karısıyla İnternet üzerinden tanıştı.
- He met his wife online.
She's my wife. O benim karım.
Bayan Davis sadece mükemmel bir eşti.
- Mrs. Davis was anything but a perfect wife.
Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.
- My wife sings in the ladies' choir.
İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.
- Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.
Şu kadın onun karısı olmalı.
- That woman must be his wife.
A new wife for the gander is introduced into the pen.