Başarısızca onu ikna etmek için çabaladım. - I tried unsuccessfully to persuade her.
Başarısızca onu ikna etmek için çabaladım.
I tried unsuccessfully to persuade her.
Tom başarısızca gülümsemeye çabaladı. - Tom tried, unsuccessfully, to smile.
Tom başarısızca gülümsemeye çabaladı.
Tom tried, unsuccessfully, to smile.