الإنجليزية - التركية
تعريف without pause or stop; not ending, especially to the point of annoyance في الإنجليزية التركية القاموس.
- incessant
- {s} aralıksız
Aralıksız olarak yağmur yağıyor.
-It rains incessantly.
- incessant
- sürekli
Bir kuş sürekli olarak balkonumda ötüyor.
-A bird is incessantly singing in my balcony.
Bu sürekli gürültü beni deli ediyor.
-This incessant noise drives me mad.
- incessant
- ardı arkası kesilmeden
- incessant
- {s} devamlı
- incessant
- {s} ardı arkası kesilmeyen
- incessant
- incessantly sürekli olarak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف without pause or stop; not ending, especially to the point of annoyance في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- incessant
without pause or stop; not ending, especially to the point of annoyance
الواصلة
with·out pause or stop; not ending, es·pe·cial·ly to the point of an·noy·anceالنطق
Resimler
المفضلات