with profound skill; with art or intricacy; as, a deeply laid plot or intrigue

listen to the pronunciation of with profound skill; with art or intricacy; as, a deeply laid plot or intrigue
الإنجليزية - التركية

تعريف with profound skill; with art or intricacy; as, a deeply laid plot or intrigue في الإنجليزية التركية القاموس.

deeply
içten

Birbirinizi içten seviyor musunuz? - Do you love each other deeply?

O beni içten selamladı. - She bowed deeply to me.

deeply
derinden

Derinden minnettar olduğu için, teşekkürlerini ifade etmeye çalıştı. - Being deeply thankful, he tried to express his thanks.

Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi. - His speech deeply affected the audience.

deeply
derin derin

Tom Mary'nin gözlerine derin derin baktı. - Tom gazed deeply into Mary's eyes.

Sadece bizim aramıza, o çok derin derin düşünmez. - Just between us, he doesn't think very deeply.

deeply
çok

Ondan çok etkilendim. - I was deeply moved by that.

Senin için çok üzülüyorum. - I feel for you deeply.

deeply
[adv] derinlere doğru
deeply
son derece

O, bu kayba son derece üzüldü. - He deeply regretted this loss.

Tom sanat tarihi ile son derece ilgilenmeye başladı. - Tom became deeply interested in art history.

الإنجليزية - الإنجليزية
deeply
with profound skill; with art or intricacy; as, a deeply laid plot or intrigue

    الواصلة

    with pro·found skill; with art or intricacy; as, a deep·ly laid plot or in·trigue

    النطق

المفضلات