with me

listen to the pronunciation of with me
الإنجليزية - التركية
yanımda

Ben dışarıya giderken yanımda bir şemsiye alırım. - I take an umbrella with me when I go out.

Yanımda neredeyse hiç param yok. - I have almost no money with me.

benimle birlikte
benle
benimle beraber
benim açımdan
benimle

Kulübün bütün üyeleri benimle anlaştılar. - All the members of the club agreed with me.

Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor. - Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.

with that
bunun üzerine

Bunun üzerine Tom'a yardım edemeyiz. - We can't help Tom with that.

with this
hal böyleyken
with this
hal böyle iken
with this
hemen ardından
with this
bu durum karşısında
with us
bizle
with us
bizimle

Eğer Allah bizimleyse, sonra kim bize karşı çıkabilir? - If God is with us, then who can be against us?

Eğer istiyorsan bizimle birlikte gelebilirsin. - Come along with us if you like.

with us
bizimle beraber
with us
bizimle birlikte
with you
sizle
with you
sizinle birlikte
with you
seninle beraber
with you
sizinle beraber
with you
senle
with you
seninle birlikte
with you
seninle

Seninle Fransızca kullanmayı bıraktım. - I've quit using French with you.

Seninle seyahat etmek istiyorum. - I want to travel with you.

with him
onunla

Onunla sinemaya gitmeye çekindim. - I hesitated to go to the movie with him.

Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir. - His daughter is eager to go with him anywhere.

with them
onlarla
with you
sizinle

Sizinle yaşamayı seviyorum. - I love living with you.

Ben sizinle birlikte gitmek için hazırım. - I am ready to go with you.

with her
onu
with his
ile yaptığı
with it
moda
with it
canlı
with it
uyanık
with it
zamane
with it
argo çok moda
with that
onu söyledikten sonra; onu yaptıktan sonra
with this
bununla

Hepsi bununla tamamlandı. - All is completed with this.

Bununla ilgili bir sorun görmüyorum. - I don't see a problem with this.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف with me في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

with it
Attentive

Jack is sick today and doesn't really seem with it.

with it
Aware of current trends and fashions
With this
herewith
with it
If someone is not with it, they do not feel alert and therefore fail to understand things. She wasn't really with it. She hadn't taken in the practical consequences
with it
If you say that someone is with it, you mean that they are fashionable or know about new things, especially in culture
with that
therewith
with me
المفضلات