Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

with loudness; loudly

listen to the pronunciation of with loudness; loudly
الإنجليزية - التركية

تعريف with loudness; loudly في الإنجليزية التركية القاموس.

loud
{s} yüksek (ses)
loud
{s} yüksek sesle

Daha yüksek sesle konuşun böylece herkes sizi duyabilir. - Speak louder so everyone can hear you.

Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum. - I spoke loudly so that everyone could hear me.

loud
inceliği olmayan
loud
{s} yüksek

Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı.. - They are talking loudly when they know they are disturbing others.

Daha yüksek sesle konuşun böylece herkes sizi duyabilir. - Speak louder so everyone can hear you.

loud
çok parlak

Çok parlak bir kravat taktı. - He wore a very loud necktie.

loud
be.yüksek sesle
loud
cırtlak
loud
gürültülü

o uyurken gürültülü bir şekilde horluyordu - He was snoring loudly while he slept.

Lütfen daha yüksek sesle konuş. Burası çok gürültülü. - Please speak louder. It is too noisy here.

loud
(sıfat) yüksek, gürültülü, parlak, kaba
loud
{s} gürültüyle

Zaman ayarlı bomba gürültüyle patladı. - The time bomb exploded with a loud noise.

Büyük bir buz parçası çatıdan kaydı ve büyük bir gürültüyle yere çarptı. - A large piece of ice slid from the roof and hit the ground with a loud thud.

loud
sesi yükseltme aleti
loud
yüksek gürültülü
loud
gürültüloudmouthedağzı kalabalık
loud
{s} çok parlak, çiğ, cart (renk). z
loud
loudspeakerhoparlör
loud
{s} kaba

Bu turistler gürültücü ve kabadır. - These tourists are loud and rude.

loud
{s} gürültülü, patırtılı
loud
(İnşaat) yüksek ses

Çok yüksek sesle konuşmak zorunda değilsiniz. - You don't have to talk so loud.

Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı.. - They are talking loudly when they know they are disturbing others.

الإنجليزية - الإنجليزية
loud
with loudness; loudly
المفضلات