with a lot of tension, in a dispute

listen to the pronunciation of with a lot of tension, in a dispute
الإنجليزية - التركية

تعريف with a lot of tension, in a dispute في الإنجليزية التركية القاموس.

a lot of
birçok

Yolda birçok hayvan gördü. - She saw a lot of animals on the road.

354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı. - Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.

a lot of
sürüsüne bereket
a lot of
bini bir paraya
a lot of
bir dünya
a lot of
külli
a lot of
çok

Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum. - I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.

Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var. - I can't go out because I have a lot of homework.

a lot of
niçe-niçe
a lot of
kârlı
a lot of
bir çok

Bir çok çözümü düşünüyoruz. - We are thinking of a lot of solutions.

Bu kitabı iyi biliyor gibisin; Kitaptan bir çok alıntı yapıyorsun. - You seem to know this book very well; you use a lot of quotations from it.

a lot of
çok/pek çok (şey): She bought a lot of books. Çok kitap aldı
with a lot
birçok
الإنجليزية - الإنجليزية
on razor's edge
A lot of
gobs of

He wants to make gobs of money selling cassettes.

a lot of
very much, very many
with a lot of tension, in a dispute
المفضلات