354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
- Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
Yolda birçok hayvan gördü.
- He saw a lot of animals on the road.
Tom Mary'nin gözlerine derin derin baktı.
- Tom gazed deeply into Mary's eyes.
Tom, Mary'nin gözlerine derin derin baktı.
- Tom looked deeply into Mary's eyes.
Derin deniz fobisine sahip misin?
- Do you have deep sea phobia?
Hazine, denizin derinliklerine gömüldü.
- The treasure was buried in the deepest of the sea.
Ailesini çok endişelendirdi.
- He caused his parents a lot of anxiety.
Onun ne de çok kitabı var!
- What a lot of books he has!
Onun romanları benim için çok anlaşılmazdır.
- His novels are too deep for me.
Yaşamlarımızı büyük sevgiden ve derin kederden daha yoğun bir şekilde yaşamayız.
- We never experience our lives more intensely than in great love and deep sorrow.
Bir çok çözümü düşünüyoruz.
- We are thinking of a lot of solutions.
Bir çok öğrenci Bay Brown'a saygı duyuyor.
- A lot of students look up to Mr Brown.
Tom'un pes bir sesi var.
- Tom has a deep voice.
Ben sanatla yürekten ilgiliyim.
- I am deeply interested in art.
Tom onun gözlerinin içine yürekten baktı.
- Tom stared deep into her eyes.
He wants to make gobs of money selling cassettes.
... A lot of what you'll hear today is about how we can push ...
... And that's something that we don't have a lot of options ...