354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
- Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
Yolda birçok hayvan gördü.
- She saw a lot of animals on the road.
Bob o konuyu derin derin düşündü.
- Bob thought deeply about that matter.
Tom, Mary'nin gözlerine derin derin baktı.
- Tom looked deeply into Mary's eyes.
Deniz kendi kendine derinleşecek.
- The sea will turn deep by itself.
Denizin bu bölümü derin ve tehlikeli.
- This part of the sea is deep and dangerous.
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Japan consumes a lot of paper.
Onun ne de çok kitabı var!
- What a lot of books he has!
Onun romanları benim için çok anlaşılmazdır.
- His novels are too deep for me.
Yaşamlarımızı büyük sevgiden ve derin kederden daha yoğun bir şekilde yaşamayız.
- We never experience our lives more intensely than in great love and deep sorrow.
Bir çok çözümü düşünüyoruz.
- We are thinking of a lot of solutions.
Bu kitabı iyi biliyor gibisin; Kitaptan bir çok alıntı yapıyorsun.
- You seem to know this book very well; you use a lot of quotations from it.
Tom'un pes bir sesi var.
- Tom has a deep voice.
Tom Mary'yi yürekten seviyor.
- Tom has a deep affection for Mary.
Sana yürekten âşığım.
- I'm deeply in love with you.
He wants to make gobs of money selling cassettes.
... But there's a lot of pressure that ...
... But a lot of what has to happen somehow is that the ...