O, başka bir yerde olmayı dileyerek onun yanına oturdu
- She sat next to him wishing she were somewhere else.
Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.
- I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.
O, başka bir yerde olmayı dileyerek onun yanına oturdu
- She sat next to him wishing she were somewhere else.
Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.
- I named my daughter Nairu wishing her long life.
Oraya gidecek ve içindeki her şeyi okuyacak zamanım olmasını dilemeden bir kütüphaneyi asla fark etmem.
- I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.
Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.
- I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.
Sana iyi şans dilemek için geldim.
- I came to wish you good luck.
Sadece sana şans dilemek istedim.
- I just wanted to wish you luck.
Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.
- He became a singer against his parents wishes.
Onunla evlenmeyi arzu etti.
- He wished to marry her.
Umarım dileklerin gerçekleşecektir.
- I hope your wishes will come true.
Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
- It's an American tradition to make a wish on your birthday.
Sen uçabildiğini temenni etmez misin?
- Don't you wish you could fly?
Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim.
- My wishes for your father's rapid recovery.
İnşallah isteklerin gerçekleşir.
- I hope your wishes will come true.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.
Romalılar, imparatorluğun çöküşünü istemedi, ama oldu.
- Romans did not wish for the fall of their empire, but it happened.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.
Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
- It's an American tradition to make a wish on your birthday.
Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
- There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
Dileğiniz gerçekleşti mi?
- Did you get your wish?
Sonunda dileğim gerçekleşti.
- My wish has finally come true.
I wish to complain.
Mr. White took the paw from his pocket and eyed it dubiously. I don't know what to wish for, and that's a fact, he said slowly. It seems to me I've got all I want..