Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.
- I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.
Fevkalade ve unutulmaz bir Noel dileriz!
- Wishing you a magical and memorable Christmas!
O, başka bir yerde olmayı dileyerek onun yanına oturdu
- She sat next to him wishing she were somewhere else.
Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.
- I named my daughter Nairu wishing her long life.
Oraya gidecek ve içindeki her şeyi okuyacak zamanım olmasını dilemeden bir kütüphaneyi asla fark etmem.
- I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.
Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.
- I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.
Sana iyi şans dilemek için geldim.
- I came to wish you good luck.
Sadece sana şans dilemek için uğradım.
- I just stopped by to wish you luck.
Onun arzusu iyi bir öğretmen olmaktır.
- Her wish is to become a good teacher.
Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.
- He became a singer against his parents wishes.
Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle.
- All the best wishes on this wonderful day.
Üçüncü dilek mi? Adam şaşırdı. Birinci ve ikinci dileği dilememişsem, o nasıl üçüncü dilek olabilir ki?
- Third wish? The man was baffled. How can it be a third wish if I haven't had a first and second wish?
Sen uçabildiğini temenni etmez misin?
- Don't you wish you could fly?
Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım.
- I'll try to meet your wishes.
İnşallah isteklerin gerçekleşir.
- I hope your wishes will come true.
Kocanızla iletişim kurmayı istemenizi anlıyorum.
- I understand you wish to contact your husband.
Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.
- It was clear that Hanako did not wish to marry Taro.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.
Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.
- I wish I were what I was when I wished I were what I am.
Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
- Everybody wished he had been elected governor.
Sonunda dileğim gerçekleşti.
- My wish has finally come true.
Benim dileğim İsviçre'ye gitmektir.
- My wish is to go to Switzerland.
I wish to complain.
Mr. White took the paw from his pocket and eyed it dubiously. I don't know what to wish for, and that's a fact, he said slowly. It seems to me I've got all I want..