Sen bilgece seçtiğinden emin ol.
- Make sure you choose wisely.
Zamanınızı akıllıca harcayın ve her zaman yeterli zamana sahip olursunuz.
- Spend your time wisely and you'll always have enough of it.
Parayı akıllıca kullanmalısın.
- You have to use the money wisely.
O benden daha bilgedir.
- She is wiser than I am.
Erken yatıp ve erken kalkmak, bir adamı sağlıklı, varlıklı ve bilge yapar.
- Early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy and wise.
O,şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır.
- She is older and wiser now.
O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır.
- She is very beautiful, and what is more, very wise.
Yaşlı insanlar her zaman gençlerden daha bilgili değildir.
- Old people aren't always wiser than young people.
Tom bilgili görünüyor.
- Tom appears to be wise.
Yaşlı adam hayat hakkında birçok konuda deneyimli ve bilgili.
- The old man is wise and knows many things about life.
Sanırım o mantıklı olacaktı.
- I think that would be wise.
Mantıklı bir seçim yaptın.
- You made a wise choice.
Bugün üniforma giymenin akıllıca olduğunu düşünüyor musunuz?
- Do you think it's wise to wear your uniform today?
Akıllıca kullanılırsa, para çok işe yarar.
- If wisely used, money can do much.
Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi.
- A wise man would not act in that way.
Geleceğin birçok yolu var - akıllıca seçin.
- The future has many paths - choose wisely.
Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur.
- It is easy to be wise after the event.
İş işten geçince akıllanmak kolaydır.
- It is easy to be wise after the event.
Hiç kimse ukalayı sevmez.
- Nobody likes a wise guy.
They were considered the wise old men of the administration.
Don't get wise with me!.
Made for a sign of Lust.
After Mo had a word with him, he wised up.
... third, it is the means to intervene more wisely and more effectively in the real world to ...
... wisely and if economic and medial progress continues, you have at least that good a chance ...