Devlet, kararı temyiz etti.
- The state appealed the verdict.
Tom'un mahkumiyeti temyiz oldu ve kazandı.
- Tom appealed his conviction and won.
Bence o gerçekten albenilidir.
- I think that's really appealing.
O, yardım için bana başvurdu.
- She appealed to me for help.
Tom yardım için bize başvurdu.
- Tom appealed to us for help.
This medicine is free from harmful effects.
- Diese Medizin hat keine schädlichen Wirkungen.
Aspirin has no effect on the blood pressure.
- Aspirin hat keine Wirkung auf den Blutdruck.