Ben bir mendille burnumu siliyorum.
- I am wiping my nose with a handkerchief.
Tom'un kapı tokmağından parmak izlerini sildiğini gördüm.
- I saw Tom wiping his fingerprints off the doorknob.
Ellerimi silmek için o küçük nemli havlulardan birini alabilir miyim?
- Could I get one of those small damp towels for wiping my hands?
Ellerimi silmek için o küçük nemli havlulardan birini alabilir miyim?
- Could I get one of those small damp towels for wiping my hands?
Mary'nin kıçını temizlemek için bir rulo tuvalet kağıdına ihtiyacı var.
- Mary needs a whole roll of toilet paper to wipe her ass clean.
Camımdaki karı temizlemek için cam sileceğimi kullandım.
- I used my windshield wiper to clean the snow on my window.
Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.
- She used a damp rag to wipe off the dust.
Tom, Mary'nin elini tuttu ve gözyaşlarını silmesi için mendilini ona verdi.
- Tom held Mary's hand and gave her tissues to wipe her tears.
Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.
- She used a damp rag to wipe off the dust.
Ben pantolonumdaki kiri süpürdüm.
- I wiped the dirt off my pants.
İsrail haritadan silinmelidir.
- Israel should be wiped off the map.
Mayuko tabloyu bir bezle sildi.
- Mayuko wiped a table with a cloth.
So they passed through the Palace Gates and were led into a big room with a green carpet and lovely green furniture set with emeralds. The soldier made them all wipe their feet upon a green mat before entering this room, and when they were seated he said politely.