wildly confused or excited

listen to the pronunciation of wildly confused or excited
الإنجليزية - التركية

تعريف wildly confused or excited في الإنجليزية التركية القاموس.

mad
{s} delice, deli gibi. mad as a hatter/mad as zırdeli
mad
{s} kudurmuş
mad
{s} k.dili. çok kızmış, kudurmuş
mad
hasta

Hasta tamamen iyileşti. - The patient made a full recovery.

Bir hasta geç dönem kürtaj yapılabilir mi? - Can a case be made for late-term abortions?

mad
kuduruk
mad
kaçık
mad
kırık

Kırık kapıya geçici bir onarım yaptım. - I made a temporary repair to the broken door.

Onun kalesi kırık camdan yapılmıştı. - His castle was made of broken glass.

mad
deli

O ya sarhoş ya da deli. - He is either drunk or mad.

Tom bir deli gibi çalıştı. - Tom worked like a madman.

mad
kızgın

Niçin bana kızgınsın? - Why are you mad at me?

Eşiniz size çok kızgın. - Your wife is mad at you.

mad
kuluduk
mad
{s} sinirli

Çok sinirliyken iyiyle kötüyü ayırmaya çalışmanın bir faydası yoktur. - It is no use trying to separate the sheep from the goats while in a state of madness.

Tom sinirli görünüyordu. - Tom looked like he was mad.

mad
mad about k
mad
{s} çılgın

Bir çılgınla benim aramdaki tek fark benim bir çılgın olmamamdır. - The only difference between me and a madman is that I'm not mad.

Tom Mary'ye çılgıncasına âşıktı. - Tom was madly in love with Mary.

mad
çıldırmış

O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı. - He was so sad that he almost went mad.

mad
dengesini kaybetmiş
mad
kendinden geçmiş
mad
dili fazla istekli
mad
maksimum kullanılabilecek doz
الإنجليزية - الإنجليزية
mad

My brother, quiet as a cat, seems perfectly contented with the internal feelings of his felicity. The Marquis, mad as a kitten, is all in motion to express it, from tongue to heel.

wildly confused or excited

    الواصلة

    wild·ly con·fused or ex·ci·ted

    التركية النطق

    wayldli kınfyuzd ır îksaytıd

    النطق

    /ˈwīldlē kənˈfyo͞ozd ər əkˈsītəd/ /ˈwaɪldliː kənˈfjuːzd ɜr ɪkˈsaɪtəd/
المفضلات