wie soll das gehen

listen to the pronunciation of wie soll das gehen
ألمانية - التركية

تعريف wie soll das gehen في ألمانية التركية القاموس.

Gehen
yazak
gehen
gitmek

gitmek.

O okula gitmek için çok genç. - Sie ist zu jung, um in die Schule zu gehen.

Eve gitmek için acele ediyordu. - Sie hatte es eilig, nach Hause zu gehen.

gehen
geçin
gehen
gidelim
gehen
gidecek
gehen
gidiyor
gehen
doğru git
gehen
perişan olmak
gehen
gideceğim

Eğer güzel bir kadın olsaydın, Van'a seninle birlikte giderdim; ama güzel bir kadın değilsin, ben seninle sadece Diyarbakır'a gideceğim. - Wenn du eine schöne Frau wärest, würde ich mit dir gemeinsam nach Van gehen; aber du bist keine schöne Frau, ich werde mit dir nur nach Diyarbakir gehen.

gehen
gidiyoruz

Doğruca oraya gidiyoruz! - Gehen wir dort entlang!

Bu akşam konsere gidiyoruz. - Wir gehen heute Abend ins Konzert.

gehen
gidiyorum
gehen
git

Oraya gitmek bir saat sürer. - Dahin zu gehen, wird eine Stunde dauern.

Ken yurtdışına gitmeye karar verdi. - Ken entschied sich, ins Ausland zu gehen.

gehen
gidip
gehen
v. 'ge: ın gitmek; yürümek
gehen
(Gramer) ging ist gegangen gitmek
gehen
gitmek; yürümek; ayrılmak, hareket etmek; işlemek, çalışmak
gehen
{'ge: ın} gitmek; yürümek