Ön kapı sonuna kadar açıktı.
- The front door was wide open.
Evlenmeden önce gözlerinizi sonuna kadar açık tutun ve daha sonra yarı kapalı tutun.
- Keep your eyes wide open before marriage and half shut afterwards.
Kapıyı apaçık buldum.
- I found the door wide open.
Tom'un gözleri apaçık.
- Tom's eyes are wide open.
Kendimi esnemekten alamadım.
- I couldn't help yawning.
Bir toplantıda esnemek kibar değil.
- Yawning in a meeting is not polite.
Gözlerinizi ardına kadar açık tutun.
- Keep your eyes wide open!
Arka kapı sonuna kadar açık.
- The back door's wide open.
Kendimi esnemekten alamadım.
- I couldn't keep myself from yawning.
Kendimi esnemekten alamadım.
- I couldn't help yawning.
The fate of the loan sailor is still wide open.
It was a wide open frontier town before the railroad came.
It was a bright, sunny morning, and the windows stood wide open.
He left himself wide open to criticism.