Grace'in evde olup olmadığını biliyor musunuz?
- Do you know whether or not Grace is at home?
Önemli olan tek şey senin öğretmeninin senin raporunun yeterince iyi olup olmadığını düşünmesidir.
- The only thing that matters is whether or not your teacher thinks your report is good enough.
Önemli olan tek şey senin öğretmeninin senin raporunun yeterince iyi olup olmadığını düşünmesidir.
- The only thing that matters is whether or not your teacher thinks your report is good enough.
O, bana orada kimsenin olup olmadığını sordu.
- He asked me whether anybody was there.
Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.
- We must consider the question of whether we can afford such huge sums for armaments.
Önermenin geçerli olup olmadığı üzerinde düşünmelisin.
- You ought to think over whether the premise is valid or not.
Sizin başarınız STEP sınavını geçip geçmemenize bağlıdır.
- Your success depends on whether you pass the STEP examination or not.
Gidip gitmeyeceğimiz havaya bağlı.
- Whether we go or not depends on the weather.
The debite answered and sayde unto them: whether of the twayne will ye that I lett loosse unto you?.