Ona nereye gittiğini sordum.
- I asked him where he was going.
Şimdi nereye gidiyorlar?
- Where are they going to right now?
Britney Spears nerede?
- Where is Britney Spears?
Nerede oturmak istiyorsun?
- Where do you want to sit?
Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Do you know where your father went?
Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Do you know where your dad went?
George'un tenis raketini nereden aldığını biliyor musunuz?
- Do you know where George bought his tennis racket?
Biz düşmanın nereden saldıracağını önceden tahmin ettik.
- We anticipated where the enemy would attack.
Harita üzerindeki konumumuz neresidir?
- Where is my position on the map?
Hani küçük prensesim?
- Where's my little princess?
Bu kuralın geçerli olmadığı bazı durumlar vardır.
- There are some cases where this rule does not apply.
Size rehberlik etmek için hiçbir ders kitabı cevabının mevcut olmayacağı durumlar olacaktır.
- There will be situations where no textbook answer will be available to guide you.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Where there's smoke there's fire.
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
- In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
Gizlenme yerimizin nerede olduğunu kimseye söyledin mi?
- Have you told anyone where our hideout is?
Tom Mary ile tanıştığı yerin adını hatırlayamadı.
- Tom couldn't remember the name of the place where he met Mary.
Harita üzerindeki konumumuz neresidir?
- Where is my position on the map?
Kanada'nın neresindensin?
- Where in Canada are you from?
Sizin için neresi uygun?
- Where's convenient for you?
Köpeği her yerde onu gittiği yerden takip eder.
- His dog follows him wherever he goes.
Tom durduğu yerden Mary'yi görebiliyordu.
- Tom could see Mary from where he stood.
Tom, neredesin Seni özlüyoruz!
- Tom, where are you? We miss you!
Neredesin? Ben bahçedeyim.
- Where are you? I am in the garden.
Tom, Mary burada. Sen neredesin?
- Tom, this is Mary. Where are you?
The snowbirds travel where it is warm.
Their job is to go where they are called.
He is looking for a house where he can have a complete office.
Where no provision under this Act is applicable, the case shall be decided in accordance with the customary pratices.
I wonder whether Tom still remembers where we first met.
- I wonder if Tom still remembers where we first met.
I wonder whether Tom knows where my umbrella is.
- I wonder if Tom knows where my umbrella is.