Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Did the error occur right from the start or later on? - When?
O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.
- He was able to memorize that poem when he was five years old.
Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım.
- I often wrote to her when I was a student.
Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
- We'll do it when we have time.
Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder.
- When I have homework to do, my brother always helps me with it.
Bir şey için ödeme yapmam gerektiğinde ben sadece kredi kartı kullanırım.
- I just use a credit card whenever I need to pay for something.
Lütfen zamanın olduğunda evime uğra.
- Please drop in at my house when you have a moment.
Tom Mary'ye Boston'da yaşadığı zamanın hikayelerini anlatırdı.
- Tom used to tell Mary stories about when he lived in Boston.
Para borç aldığımızda koşulları kabul etmeliyiz.
- When we borrow money, we must agree to the conditions.
Bir sayısal tarih olarak yazıldığında Mart 14, 2015, pi'nin ilk beş rakamına karşılık gelir- yüz yılda bir kez rastlantı!
- When written as a numerical date, March 14, 2015 is 3/14/15, corresponding to the first five digits of pi (3.1415) - a once-in-a-century coincidence!
Tarihinin en büyük ve en olası kurtarma Berlin halkına yiyecek ve umut getirdi - Ve bu havadan ikmalin başlamasına sebeb oldu
- And that's when the airlift began – when the largest and most unlikely rescue in history brought food and hope to the people of Berlin.
Üzücü haber geldiğinde çok iyi vakit geçiriyordum.
- I was having a very good time, when the sad news came.
Küçükken büyükanne ve büyükbabalarımla taşrada çok vakit geçirdim.
- When I was little, I spent a lot of time in the country with my grandparents.
Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı.
- She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.
Misafirler geldiğinde, o piyano çalıyordu.
- She was playing the piano when the guests arrived.
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?
yolculuk sırasında çok fazla giysi getirmeyin.
- Don't bring too much clothing when you travel.
Web sitelerini kullanmak için kayıt sırasında insanların sahte kişisel bilgi vermeleri nadir değildir.
- It's not uncommon for people to give fake personal information when registering to use websites.
Jim sınava hazırlanırken gece yarılarına kadar çalıştı.
- Jim burned the midnight oil when he was preparing for the examination.
Tom ilk karşılaştığında Mary'nin ne kadar güzel olduğunu hatırladı.
- Tom remembered how beautiful Mary had been when he first met her.
By the time I reach the age of sixty-five, I will have worked for more than forty.
When will they arrive?.
I’ll do it when I get the time.
They were told when to sleep.
I’m happiest when I’m working.
It was raining when I came yesterday.
A good article will cover the who, the what, the when, the where, the why and the how.
Some people have likened Esperantism to a cult, but soon the time will come when Zamenhof returns and punishes them for this sacrilege.
- Some people have compared Esperantism to a cult, but soon there will come a time when Zamenhof returns and punishes them for this sacrilege.
The time will come when you will regret it.
- The time will come when you will regret this.
Since when do I need your permission?.
Do you know when they arrive?.
We'll start whenever you are ready.
- We'll start whenever you're ready.
Come whenever you want to.
- Come whenever you want.
I'll be an old man by the time you finish!.