Mary bir çömlekçinin çarkını kullanıyor.
- Mary uses a potter's wheel.
Çark dönmeye başladı.
- The wheel began to turn.
Onun arabasının tekerlekleri yok.
- His car has no wheels.
Tom tekerlekli sandalye olmadan gezinemiyor.
- Tom can't get around without a wheelchair.
Dönme dolap benim favorimdir.
- The Ferris wheel is my favorite.
İlk dönme dolap 1893 yılında Chicago'da inşa edildi.
- The first Ferris wheel was built in 1893 in Chicago.
Dünyanın ilk dönme dolabı Şikago'da yapıldı. Ona yapımcısının adı verildi, George Washington Gale Ferris, Jr.
- The world's first Ferris wheel was built in Chicago. It was named after its contructor, George Washington Gale Ferris, Jr.
Dönme dolaba binmek benim en sevdiğim şeydir.
- What I like best is going on Ferris wheels.
Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır.
- A car has one steering wheel.
Jack arabanın tekerleğinin nasıl değiştirileceğini bana anlattı.
- Jack explained to me how to change the wheel of the car.
Amerikan arabalarının direksiyon simitleri sol taraftadır.
- Steering wheels of American cars are on the left side.
Direksiyonun arkasında daha rahat hissediyorum.
- I feel more comfortable behind the wheel.
Tom tekerlekli sandalye olmadan gezinemiyor.
- Tom can't get around without a wheelchair.
Tek tekerli bisikletin tek tekeri vardır.
- A unicycle has one wheel.
Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.
- Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.
Tek tekerlekli bir bisikletin sadece bir tekeri vardır.
- A unicycle has only one wheel.
Dünyanın ilk dönme dolabı Şikago'da yapıldı. Ona yapımcısının adı verildi, George Washington Gale Ferris, Jr.
- The world's first Ferris wheel was built in Chicago. It was named after its contructor, George Washington Gale Ferris, Jr.
Dönme dolabı kimin icat ettiğini biliyor musun?
- Do you know who invented the Ferris wheel?
Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür.
- Turning the steering wheel makes the car turn.
Tom bana güzel bir alimünyum jant seti verdi ama o lastikleri sakladı.
- Tom gave me a nice set of aluminum wheels, but he kept the tires.
a wheeled vehicle.
an iron-wheeled chariot.
The vulture wheeled above us.
... I don't want to think that the people who check the wheeled up awhile ...