what is left after a person (or any organism) dies; a corpse

listen to the pronunciation of what is left after a person (or any organism) dies; a corpse
الإنجليزية - التركية

تعريف what is left after a person (or any organism) dies; a corpse في الإنجليزية التركية القاموس.

remains
{i} kalıntılar

Onlar tarihte kaybolmuş bir uygarlığın kalıntılarını çaldılar. - They took away the remains of a civilization lost in history.

Tek kanıt iç çamaşıra yapışmış meni kalıntılarıydı. - The only proof was the remains of the semen which had stuck to the underwear.

remains
artıklar
remains
{i} izler
remains
kalıtlar
remains
yığıntı
remains
ceset kalıntısı
remains
kalanlar
remains
yemek artıkları
remains
döküntü
remains
artık
remains
ölünün kemikleri
remains
kalıntı

Orada kalenin kalıntılarını hâlâ görebilirsin. - You can still see the remains of the fortress there.

Kazı sırasında insan kalıntıları bulundu. - Human remains were found during the excavation.

remains
ceset
remains
ölü

Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir. - Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.

Akbabalar tarafından gagalanan ölü bir geyik, diğer hayvanlar tarafından kısmen yenilmiş kalır, o tür çürümüş ete leş denir. - A dead deer being pecked by vultures, remains partly eaten by other animals, that sort of rotten meat is called 'carrion'.

remains
kal

O, tehlike karşısında sakin kalır. - He remains calm in the face of danger.

Söz uçar, yazı kalır. - Words fly away, the written remains.

remains
(isim) izler
الإنجليزية - الإنجليزية
remains
what is left after a person (or any organism) dies; a corpse
المفضلات