Fakir olmayı zengin olmaya tercih ederim.
- I prefer being poor to being rich.
İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
- On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.
Geçmişteki yaşam bugünkünden çok farklıydı.
- The living beings of the past were very different from those of today.
Bir insan gibi yaşamanı daha fazla istiyorum.
- I want you to live more like a human being.
Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler.
- All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.
Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur.
- Liberty consists of being able to make everything as harmless as possible.
İnsan mantıklı bir varlıktır.
- Man is a rational being.
İnsan sosyal bir varlıktır.
- Man is a social being.
İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır.
- Human beings were created in God's image.
Sonuçta, insanlar kendilerine bu şekilde ödeme yapılmasına öyle alışmışlar ki başka türlüsünden rahatsız oluyorlar.
- As a result, people have got so used to being paid this way that they're uncomfortable with any other.
Yapılacak çok az şey olması beni hayal kırıklığına uğrattı.
- I was disappointed at there being so little to do.
İnsanoğlu değiştikçe dil de değişir.
- Language changes as human beings do.
Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
- All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
Humans are sentient beings.
- Menschen sind empfindende Wesen.
Seldom have human beings experienced such a disaster.
- Selten haben menschliche Wesen ein solches Desaster erlebt.