well to be sure

listen to the pronunciation of well to be sure
الإنجليزية - التركية
olur şey değil
eh olabilir
to be sure
şüphesiz

O iyi bir insan, şüphesiz, fakat çok akıllı değil. - He is a nice person, to be sure, but not very clever.

Şüphesiz, o bir şoktu. - It was a shock, to be sure.

to be sure
elbette

O ünlü bir adam, elbette ben ondan hoşlanmıyorum. - He is a famous man, to be sure, but I don't like him.

O elbette toplantıdaydı ama uyuyordu. - He was at the meeting, to be sure, but he was asleep.

to be sure
emin olmak

Bunu yapmak istediğin için yaptığından emin olmak istiyorum. - I want to be sure that you're doing this because you want to.

Hiç sorun çıkmayacağından emin olmak istiyorum. - I want to be sure that there will be no problems.

to be sure
muhakkak
الإنجليزية - الإنجليزية
well to be sure

    التركية النطق

    wel tı bi şûr

    النطق

    /ˈwel tə bē ˈsʜo͝or/ /ˈwɛl tə biː ˈʃʊr/
المفضلات