Ebeveynler, çocuklarının refahı için bakım yapmalıdır.
- Parents must look after the well-being of the their children.
O, erkek kardeşlerinin refahı için endişeliydi.
- She was concerned about the well-being of her brothers.
Hayırsever, servetini muhtaç insanlara yardımcı olmak için kullanmaya çalıştı.
- The philanthropist tried to use her wealth to help people in need.
Servet bize her zaman mutluluk getirmez.
- Wealth does not always bring us happiness.
Sağlık zenginliğin üstündedir, zira zenginlik bize sağlık kadar çok mutluluk vermiyor.
- Health is above wealth, for this does not give us so much happiness as that.
... own well being and the well being of other species on the earth. We know that humans ...
... personal interest in the health and well-being of people in poor countries. ...