Lütfen postamı bu adrese gönderin.
- Please forward my mail to this address.
Sophie bilinmeyen bir gönderenden gelen bir başka mektup almak için can atıyordu.
- Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender.
Tom ileriye doğru bir adım attı.
- Tom took a step forward.
Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
- Why is it easier to park the car backwards than forwards?
Lütfen gelecek toplantıda maddeyi öne sür.
- Please bring the matter forward at the next meeting.
O, öne doğru bir adım attı.
- He took a step forward.
Forvet oyuncusu gol attı.
- The forward kicked a goal.
Bu, ileriye yönelik büyük bir adımdır.
- This is a big step forward.