O benden daha ileriye yüzebilir.
- She can swim further than I can.
Ben daha ileri yürüyemem.
- I can't walk any further.
Ben daha ileri yürüyemem.
- I can't walk any further.
Daha ileri yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.
- I'm too tired to walk any further.
O benden daha ileriye yüzebilir.
- She can swim further than I can.
İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.
- Please make an appointment to come in and discuss this further.
Başka bir işlem yapılmayacaktır.
- No further action will be taken.
Başka bir talimata kadar sessiz kalacaksın.
- You will remain silent until further instructed.
Söyleyecek başka bir şeyin var mı?
- Do you have anything further to say?
Başka gecikmelerden kaçınmalıyız.
- We need to avoid any further delays.
Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.
- If you request a further discount, we suggest changing the terms of payment.
O, beni daha fazla sorumluluktan kurtarıyor.
- That absolves me from further responsibility.
I couldn't bear any more insults.
- Ich konnte keine weiteren Beleidigungen aushalten.
The doctor advised that my mother stay in bed for three more days.
- Der Doktor riet, dass meine Mutter für drei weitere Tage im Bett bleiben soll.