Bunun tuhaf olduğunu biliyorum.
- I know that this is weird.
Postacının henüz gelmemesi tuhaf.
- It's weird that the mailman hasn't come yet.
Tom'un bir sürü acayip fikirleri var.
- Tom has a lot of weird ideas.
Bugüne kadar yediğin en acayip şey ne?
- What's the weirdest thing you've ever eaten?
Her zamankinden daha garip görünüyorsun.
- You seem weirder than usual.
Tom Mary'ye garip bir görüntü verdi.
- Tom gave Mary a weird look.
Hey man, you’re weirding me out.
... Weirdly, by the way, I had another experience ...