Dosya 7 megabayt ağırlığındadır.
- The file is weighing 7 megabytes.
Kız kardeşim her zaman kendini tartıyor.
- My sister is always weighing herself.
Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
- The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
- The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
Kız kardeşim her zaman kendini tartıyor.
- My sister is always weighing herself.
Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır.
- An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.
Seçeneklerimi tartmak zorundayım.
- I have to weigh my options.
It is the simplest weighing instrument known.
Avantajları ve dezavantajları düşünüp taşınmak zorundayız.
- We have to weigh the pros and cons.
Hobim ağırlık kaldırmak.
- My hobby is weight lifting.
Sınavlarınız olduğu zaman, ağırlık kaldırmak gerçekten stresi azaltır, ve bu zihniniz ve bedeniniz için de iyidir.
- When you're about to have exams, lifting weights really does relieve stress, and it's also good for your mind and body.
Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir.
- Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.
Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
- The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
O, 80 kilodan daha fazla gelmektedir.
- She weighs more than 80 kg.
Bizim seçeneklerimizi tartmamız gerekiyor.
- We need to weigh our options.
Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır.
- An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.
Mary onu elinde tarttı.
- Mary weighed it in her hand.
Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir.
- Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.
Bir pound bir ağırlık birimidir.
- A pound is a unit of weight.
Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.
- He hurt his arm lifting so much weight.
Tom kilo vermek için kolay bir yol arıyor.
- Tom is looking for an easy way to lose weight.
Zayıflamak için en iyi yol nedir?
- What's the best way to lose weight?
Tom yaklaşık 300 pound ağırlığında.
- Tom weighs around 300 pounds.
O, 270 paund ağırlığındadır.
- He weighs 270 pounds.
Towards the evening we wayed, and approaching the shoare , we landed where there lay a many of baskets and much bloud, but saw not a Salvage.
... Every creature on land weighing over 50 pounds goes extinct. ...