Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
- The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Weapons export was prohibited.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Weapons export was prohibited.
O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
- He used his umbrella as a weapon.
Bazı insanlar nükleer silahlara karşı gösteri yapıyorlar.
- Some people are demonstrating against nuclear arms.
Uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için silahlara başvurmamalıyız.
- We should not resort to arms to settle international disputes.
Amerikalılar silah taşıma hakkına sahiptir.
- Americans have the right to bear arms.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
... CROWLEY: Governor Romney, the question is about assault weapons, AK-47s. ...
... the metals we need to make bronze tools and weapons. ...