ways, means, action, proceedings

listen to the pronunciation of ways, means, action, proceedings
الإنجليزية - التركية

تعريف ways, means, action, proceedings في الإنجليزية التركية القاموس.

measures
(Mukavele) önlemler, aksiyonlar, tedbirler
measures
(Ticaret) tedbirler

Yunanistan mali sisteminin çökmesini önlemek için radikal tedbirler alıyor. - Greece is taking radical measures to prevent a collapse of its financial system.

Virüsün daha fazla yayılmasını engellemek için ciddi tedbirler alınmalı. - Drastic measures must be taken to prevent the further spread of the virus.

measures
(Ticaret) önlemler

O etkin önlemler alamadı. - He could not take effective measures.

Onu önlemek için güçlü önlemler aldık. - We took strong measures to prevent it.

measures
(Ticaret) had
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} measures
ways, means, action, proceedings
المفضلات