Kirli çamaşırları yıkamak istedi.
- Er wollte seine schmutzige Wäsche waschen.
Ellerimi yıkamak ve dişlerimi fırçalamak zorundayım.
- Ich muss mir die Hände waschen und mir die Zähne putzen.
Ellerimi yıkamak ve dişlerimi fırçalamak zorundayım.
- Ich muss mir die Hände waschen und mir die Zähne putzen.
Hayır, çamaşırlarını bizim evde yıkamana izin veremem.
- Nein, ich kann dir nicht erlauben, deine Wäsche bei uns zuhause zu waschen.
Mike bugün annesinin arabasını yıkamak zorunda değil.
- Mike doesn't have to wash his mother's car today.
Benim işim bulaşık yıkamaktır.
- My job is to wash dishes.
Dün yıkanmak için nehire gittim.
- Yesterday I went to wash in the river.
Bu gömlek yıkanmak istiyor.
- This shirt wants washing.
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
- Jane has a lot of clothes to wash.