Eğer zayıflamak istiyorsan ne yediğine dikkat etmek zorundasın.
- If you want to lose weight, you'll have to be careful about what you eat.
Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.
- We have to be careful with expenses.
Dikkatli olmak zorundayım.
- I've got to be careful.
Dikkatli olmak zorundasın.
- You have to be careful.
Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
- Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
Onu kızdırmamak için dikkatli olmalısın.
- You must be careful not to make him angry.
... to make the prediction, careful ...
... have to be very careful intensive ...