Mary Kate hakkında ahlaksız söylentiler yaydı.
- Mary spread vicious rumors about Kate.
O, havlayan köpeğe şiddetli bir tekme attı.
- He gave the barking dog a vicious kick.
Mucizevi bir şekilde, Fadıl şiddetli saldırıdan kurtuldu.
- Miraculously, Fadil survived the vicious assault.