Onun ne zaman geleceğini bilmiyorum.
- Ich weiß nicht, wann er kommt.
Onun ne zaman geri geleceğini bilmiyorum.
- Ich weiß nicht, wann sie zurück sein wird.
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Did the error occur right from the start or later on? - When?
Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
O üç yaşında iken babasını kaybetti.
- He lost his father when he was three years old.
O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.
- He was able to memorize that poem when he was five years old.
Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder.
- When I have homework to do, my brother always helps me with it.
Gitmen gerektiğinde bana söyleyeceksin, değil mi?
- You'll tell me when you need to leave, won't you?
Misafirler geldiğinde, o piyano çalıyordu.
- She was playing the piano when the guests arrived.
O geldiğinde mektubu yazmıştım.
- I had written the letter when he came.
Facebook'ta en son ne zaman vakit geçirdin?
- When was the last time you spent time on Facebook?
Tom ve Mary çocukken birlikte çok vakit geçirdiler.
- Tom and Mary spent a lot of time together when they were kids.
Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
- We'll do it when we have time.
Genellikle ne zaman yatarsın?
- When do you usually go to bed?
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?
When can one say that a person has alcohol issues?
- Wann kann man sagen, dass ein Mensch Alkoholprobleme hat?
The seven questions that an engineer has to ask himself are: who, what, when, where, why, how and how much.
- Die sieben Fragen, die sich ein Ingenieur stellen muss, sind: wer, was, wann, wo, warum, wie und wie viel.