walk on one's toes

listen to the pronunciation of walk on one's toes
الإنجليزية - التركية

تعريف walk on one's toes في الإنجليزية التركية القاموس.

tip
bahşiş

Japonya'da iyi hizmet için bahşiş vermek geleneksel değildir. - In Japan it is not customary to tip for good service.

Yurt dışına gittiğinizde, bahşiş vermenin gerekli olduğunu aklınızda tutsanız iyi olur. - When you go abroad, you'd better keep in mind that tipping is necessary.

tip
{i}

Tom parmak uçlarına basarak odadan çıktı. - Tom tiptoed out of the room.

Tom, parmak uçlarında yürüyerek sessizce odadan çıktı. - Tom quietly tiptoed out of the room.

tip
{f} yana yatmak
tip
atmak
tip
{i} yatırma
tip
{f} (off) tüyo vermek, herkesin bilmediği bir
tip
{i} tavsiye, nasihat, öğüt
tip
(Askeri) ÖNE EĞİKLİK: Bak "pitch"
tip
{i} filtre
tip
görmek
tip
dökmek
tip
tıkırdatmak
tip
{i} hafifçe dokunma
on one's toes
hazır
on one's toes
tetikte
tip
boşaltmak
on one's toes
harekete hazır
tip
(çöp/vb.) atmak
tip
(Mühendislik) üç (kalemde)
tip
hafif vuruş, tıkırdatma
tip
tepe, doruk
الإنجليزية - الإنجليزية
tip
tiptoe
on one's toes
attentive, active, busy or alert

I keep my students on their toes with pop quizzes.

on one's toes
(deyim) Alert
on one's toes
ready and waiting
walk on one's toes

    التركية النطق

    wôk ôn wʌnz tōz

    النطق

    /ˈwôk ˈôn ˈwənz ˈtōz/ /ˈwɔːk ˈɔːn ˈwʌnz ˈtoʊz/
المفضلات