Bir fincan koyu kahve olmadan uyanmak zordur.
- It is hard to wake up without a strong cup of coffee.
Senin uyanmak için en sevdiğin müzik türü hangisi?
- What's your favorite kind of music to wake up to?
Seni uyandırmak istemedim.
- I didn't mean to wake you.
Komşularımı uyandırmak istemiyorum.
- I don't want to wake my neighbors.
O uyanır uyanmaz müziği açacağız.
- As soon as she wakes up, we'll turn on the music.
Yarın sabah erken uyanmak zorundasın.
- You have to wake up early tomorrow morning.
Koyu bir fincan kahve uyanık kalmama yardım eder.
- A strong cup of coffee helps me wake up.
Lütfen altıda beni uyandır.
- Please wake me at six.
Lütfen yarın saat 6'da beni uyandır.
- Please wake me up at six tomorrow.
How long I slept I cannot tell, for I had nothing to guide me to the time, but woke at length, and found myself still in darkness.