İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.
- Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.
Vagonlar yiyecek arayışı için her gün dışarı çıkıyorlardı.
- Wagons would go out each day in search of food.
Tom hâlâ steyşın araba kullanıyor mu?
- Does Tom still drive a station wagon?
We go on like one of those country waggons, creaking along in the old ruts.
page 8: “Well fuck yeh, yeh stuck-up little wagon.”.