Kirli çamaşırları yıkamak istedi.
- Er wollte seine schmutzige Wäsche waschen.
O çamaşır yıkamak zorunda.
- Er muss die Wäsche waschen.
Onun işi arabaları yıkamaktır.
- His work is washing cars.
Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.
- Washing the car took longer than we expected.
Bu elbiseler kirli ve yıkanmaya ihtiyacı var.
- These clothes are dirty and need washing.
Bu gömlek yıkanmak istiyor.
- This shirt wants washing.
O gömlek çok kirli. Okula gitmeden önce yıkanılması gerek.
- That shirt is very dirty. It needs washing before you go to school.
Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
- Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
Evde çamaşır makinem yok ve bu yüzden çamaşır yıkamak için çamaşır odasına gitmek zorundayım.
- I don't have a washing machine at home, and so I have to go to the washing room in order to do the laundry.
Çamaşır yıkamak benim işimdir.
- Washing clothes is my work.
Evde bir çamaşır makinesi var mı ?
- Is there a washing machine in the house?
Bir dakika bekle, benim çamaşır tamam, çamaşırı asmaya gideceğim.
- Wait a minute, my laundry is done, I'll go hang out the washing.
Bulaşık yıkama gerçekten yapmaktan hoşlanmadığım bir şey.
- Washing dishes is something I don't really enjoy doing.
O, her zaman bulaşık yıkamaktan kaytarırdı.
- She always got out of washing-up.